1.Önsöz

21.yüzyıl gençliği okumayı sevmez. Bir kitabı tutmak ellerine ağır bir yük olarak geldiği gibi, sayfa çevirmeyi gereksiz ve anlamsız bulurlar. Onlar için sayfa dediğin farenin orta tekerleği ile değişmelidir. Ve ancak okudukları bir video alt yazısı ise bu zahmete katlanırlar.

20.yüzyılda başlayıp 21.yüzyılda daha da hızlanarak devam eden görsel medyanın gelişimi ve interaktif internet sitelerinin yayılımı, insanların yeni bilgilere daha kolay ulaşmasını sağlasa da, bu çağ atlamanın yüzde yüz pozitif etkilerinin bulunduğunu söyleyemeyiz. Çünkü; görsel medyanın çoğu yayıncısı kitaplardaki bütün bilgileri izleyicisine olduğu gibi aktarmaz, ve aslında, kitaplardaki bilgileri de aktarmaz. İzleyicinin edineceği bilgi yayıncının isteği doğrultusunda hazırlanır. Ve bu sebeptendir ki, izleyicinin ne bilmesi isteniyorsa ona yönelik videolar/haberler yayınlanır. İnsanın asıl edineceği bilgi kitaplardadır. Ancak şu noktada görsel medyanın ve popüler kültürün tamamının ihracını savunmak hem ütopik hem de gereksiz olacaktır. Elimizde bir çok insana aynı anda ulaşabileceğimiz bir olanak varken, bunu elimizin tersiyle itip atmak, gittikçe asosyalleşen topluma gidiş yollarımızı tıkayacak, doğru bildiklerimizi anlatma olasılığımızı ortadan kaldıracaktır.

Bu blog sitesini açmaya karar vermem tam da bu noktaya denk gelmektedir. Çağı eleştirebilmek için öncelikle çağa ayak uydurmak gerekir. Bu yazılarımda, kafamda analiz ettiğim her konuyu sizinle paylaşabilmeyi umuyorum.

1 yorum:

  1. Makalelerini kitaplardan okuma vakti gelene kadar, buradan idare edeceğiz sanırım. Devamını bekliyoruz.

    YanıtlaSil